ŞENYURT belediyesi fatih mahallesi {bağlar} güzide insanlarından Mehmet
YEŞİLYURT un vefat haberini teessürle öğrenmiş bulunmaktayız.Kendisine Cenab-ı
Erhamürrahimin den rahmet ve mağfiret, yakınlarına, ahbap ve doslarına sabr-ı
cemil diler, taziyelerimizi iletiriz.
KÖYÜMÜZ EŞRAFLARINDAN FAHRETTİN GÜRBÜZ DAR-I FANİDEN DAR-I BAKİYE, VATAN-I
ASLİMİZE, SAADET-İ EBEDİYYE YE İNTİKAL ETMİŞTİR. HALİK-I RAHİM DEN,
MERHUMA RAHMET VE CENNET-ÜL FİRDEVS YAKINLARINADA SABR-I CEMİL VERMESİNİ
NİYAZ EDİYORUZ.
Fahrettin amca ERZURUM lisesinden emikli olduktan sonra köyde yaşamaya
başladı birsüre belediye meclis üyeliği yapan Fahrettin amca köy işleriyle
uğraşıyordu iş için çıktığı evinin çatısından aşağı düşen Fahrettin amca
acilen hastaneye kaldırıldı 15 gün hastane de yattıktan sonra hakkın
rahmetine kavuştu.
Taziye Şenyurt
belediyesi sakinlerinden
Gürbüz ve Yılmaz Dinçer ağabeylerin muhtereme valideleri
Yaşargül Dinçer 27.07.2007 tarihinde
dar-ı faniden- dar-ı bakiye intikal
etmiştir. Merhumenin,
dünyanın bin sene mus’udane hayatı bir saat hayatına mukabil gelmeyen cennet
hayatına mazhariyetlerini ve yakınlarına da sabr-ı cemil dileriz.
HABER:AYGÜN MUHASEBE ve
SİGORTA HİZMETLERİ
.
BÜTÜN
YÖNLERİYLE ŞENYURT BELDESİ
Bir bütün halinde bakıldığında Anadolu’nun her karış toprağı bir şaheserdir. Bu
toprakların her parçasında bir başkalık, gönül perdelerini söken bir güzellik
mevcuttur. Billur ırmaklar, serin esen yel, kışlar, yazlar… Bütün bu
güzelliklerin yanında şehit kanlarıyla ıslanmış bu topraklarda asırlar boyu
işlene işlene gelişmiş ve kökleşmiş Türk dilini, dinini, edebiyatını, sanatını,
örf adet ve geleneklerini kısacası millet olmamıza sağlayan ülkü bağlarını
buluruz. “Ben”den sıyrılıp “Biz” oluveririz bu topraklarda.
Türk milleti ile özdeşleşmiş, Türk milletinin efsaneleşmiş an’anelerini taşıyan
bu toprakların dimağlarda çağlayan bir parçası da Şenyurt’tur.
TARİH:
Erzurum’la ilgili tarih kitaplarında, Tortum hakkında çeşitli bilgilere
rastlanmaktadır. M.Ö. 900 yıllarında Urartuların bu bölgede yaşamış olduklarını,
M.Ö. 680 yıllarında Saka Türkleri’nin bir kolu olan Taoklar’ın bu bölgeye hakim
olduklarını tarihi kaynaklardaki bilgilerden öğrenmekteyiz. Daha sonraları bu
bölgeler Romalılar’ın eline geçmiştir. Roma İmparatorluğu’nun ikiye
bölünmesinden sonra Tortum ve çevresi Bizanslılar ve Sasaniler’in mücadelesine
sahne olmuştur. Bir süre İslam egemenliği altında kalan bu bölge, İslam
egemenliğinin sona ermesinden sonra Selçuklular’ın fethine kadar geçen devrede
Gürcü Krallığı egemenliğinde kalmıştır.
Büyük Selçuklu Devleti, Anadolu’yu Türk yurdu edinmek amacıyla buralara sık sık
akınlar düzenlemiştir. Bu dönemde Türklerle tanışan bölge, 1080 yıllarında Türk
yurdu haline gelmiştir. Daha sonraki tarihlerde bölgenin Saltukoğuları ve
Anadolu Selçuklu Devleti hakimiyeti altında kaldığı ifade edilmektedir.
Anadolu’nun beylikler dönemindeki mücadelelerde bu bölgede yaşayan Gürcülerle
mücadeleler yapılmış, uzun çarpışmalardan sonra Gürcüler buralardan
sürülmüşlerdir.
Moğol İmparatorluğu’nun parçalanmasından sonra İlhanlılar Erzurum’la beraber bu
çevreyi ele geçirmişlerdir. Daha sonra Erzurum ve çevresi Karakoyunlular’ın
eline geçmiştir. Timur; Erzurum, Oltu, Tortum’u ele geçirerek Karakoyunlu
hakimiyetine son vermiştir. Timur İmparatorluğu egemenliğinden sonra bu yöreler
15. yüzyıla kadar Akkoyunlular’ın egemenliği altında kalmıştır.
1548 yılında Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Seferi dönüşüyle bu bölge de tamamen
Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine katılmıştır. Bu tarihten itibaren 1915 yılına
kadar Türk yurdu olarak kalan bu bölgeler 1915 yılında Rus işgaline uğramıştır.
Erzurum’un kurtarılışından sonra Tortum, 21 Mart 1918 tarihinde Ruslardan geri
alınmıştır.
Tortumla ilgili olarak tesbit ettiğimiz yukarıdaki tarihi bilgilerde, doğrudan
doğruya beldenin isminin geçmesine imkan yoktur. Devlet arşivlerindeki eski
kayıtlarda belki çeşitli bilgiler bulunabilir. Ancak elimizde bu konuda
faydalanılacak herhangi bir kaynak bulunmaması sebebiyle Şenyurt beldesinin
tarihini yukarıdaki açıklamalarla ortaya koymak mecburiyetindeyiz.
COĞRAFİ
KONUM:
Tortum ilçesinin kuzeybatısında bir vadi içine kurulmuş olan Şenyurt beldesi
ilçe merkezine 32 km., Erzurum il merkezine 80km.
uzaklıktadır. Batı-doğu istikametinde uzanan vadiyi kaynağını Büyükdere gölünden
alan çay şekillendirmiştir. Bu çay batı-doğu istikametindeki vadiyi takip ederek
yaklaşık 7km. sonra Tortum çayına karışır.
Şenyurt beldesinin eski isimleri Kisha ve Uncular’dır. Kisha, Erzurum ilinin
kuzeyinde; derin vadilerle oyulmuş Tortum ilçesinin büyük beldelerindendir. Eski
bir yerleşim merkezi olduğu birçok kalıntıdan anlaşılır. Beldenin sınır komşusu
olan yerleşim birimleri şunlardır: Batısında Kaleboynu köyü ve Yazyurdu köyü;
doğusunda Dere- kapı köyü ve Suyatağı köyü; kuzeyinde Bağbaşı beldesi ve
Pehlivanlı beldesi; güneyinde Vişneli köyü ve Doruklu köyü.
Erzurum’un en büyük yaylalarından biri olan Kisha yaylasının beldeye uzaklığı
18km.dir. Yayla beldeye göre rakım bakımından yaklaşık olarak 800m. yükseklikte
yer alan bir yerleşim birimidir. Yaylanın sınır komşusu olan yerleşim birimleri
ise şunlardır: Batısında Ovacık beldesi; doğusunda Vişneli köyü, Doruklu köyü ve
Arılı köyü; kuzeyinde Gökdere köyü; güneyinde Meydanlık köyü ve Karlı köyü.
İKLİM:
Beldenin iklimi hem Doğu Anadolu Bölgesi’nin sert karasal iklim özelliklerini
taşır hem de Doğu Karadeniz Yöresi’nin ılıman yağışlı iklimi arasında bir geçiş
özelliği gösterir. Kış ve yaz aylarında ılıman bir karasal iklim yaşanır. Tortum
Meteoroloji İstasyonu’nda yapılan 35 yıllık rasatlar sonucu, Tortum ve
çevresinde yıllık ortalama yağış miktarı 464,2 mm.dir.
Tortum ve çevresinde yağış miktarı yükseltiye bağlı olarak değişmektedir.
Nitekim 1100 m.de ortalama yağış miktarı 304mm. iken 2500m.de ise 1000mm. yağış
olduğu tespit edilmiştir. Sahaya en fazla yağış karasal iklimin etkisiyle
ilkbahar aylarında düşmektedir. Özellikle cephesel faaliyetlerin yoğunluk
kazandığı Mart ayından itibaren yağmurlar artmakta Nisan, Mayıs ve Haziran
aylarında ise yağış maksimuma ulaşmaktadır. Temmuz ayından itibaren yağışta
azalma meydana gelir. Ancak yağışın minimuma indiği aylar genelde kış aylarına
rastlar. Sonbahar çok kurak sayılmasa da yarı kurak bir mevsimdir. Kışın ise
yağış kar şeklindedir.
Belde kış mevsiminde kuzeyden gelen karasal hava kütlesi ile güneyden sokulan
tropikal hava kütlesinin etkisi altındadır. Bundan dolayı kış mevsiminde sahada
şiddetli soğuklar hissedilmektedir. Yaz mevsiminde ise yöre genel olarak
tropikal hava kütlesinin etkisi altında kalmaktadır. Kuru olan bu hava kütleleri
sahada sıcaklığın yükselmesine sebep olmaktadır. Bu devrede hava kütlelerinin
ısınarak yükselmesi sonucunda konveksiyonel yağışlar oluşur. Kısacası sahada
hava akımı ile yağış ve sıcaklık arasında sıkı bir ilişki mevcuttur.
Tortum Meteoroloji İstasyonu’nun 17 yıllık gözlem sonuçlarına göre Tortum ve
çevresinde yıllık ortalama sıcaklık 8,2 oC’dir. Sıcaklığın yıl içindeki gidişatı
incelendiğinde, en sıcak ay ortalamasının Temmuz (19.8 oC), en soğuk ay
ortalamasının Ocak (-4.2 oC) olduğu dikkat çeker. Erzurum il merkezine göre
nisbeten görülen bu ılımanlaşmanın temel sebeplerinden biri de beldenin
rakımının düşük olmasıdır. Beldenin rakımı 1200-1300m. civarındadır. Bunun
yanında beldenin en yüksek noktasını 2700m. ile Kemerzamp tepesi teşkil
etmektedir.
Tortum çayı havzası içinde bulunan Şenyurt beldesinde meteoroloji istasyonunun
bulunmaması ve daha önce de bu sahayla ilgili iklim çalışmasının olmaması
sebebiyle beldeye en yakın yerde bulunan Tortum Meteoroloji İstasyonu ve sahanın
çevresine yakın yerlerde yapılan fiziki coğrafya araştırmaları inceleyerek
sahanın iklimi ve iklim elemanları hakkında bilgi vermeye çalıştık.
NÜFUS:
Beldede Cumhuriyetin İlanı’ndan sonra ilki 1927’de ve ikincisi 1935’te olmak
üzere yapılan nüfus sayımlarından sonra her beş yıllık dönemde nüfus sayımı
yapılmıştır. Şenyurt beldesi 1977 yılına kadar kır nüfusu olarak adlandırılırken
bu yıldan itibaren kasaba nüfusu olarak ele alınmıştır. 2000 nüfus sayımlarına
göre belde nüfusu 4677’dir. Ancak Cihanlı köyünün yakın zamanda çıkarılan yasa
ile beldenin bir mahallesi olarak ele alınması bu sayıyı 5236 yapmıştır.
Derekapı köyüde beldemize mahalle olamıs öyününde idari işlemler bitmiş olup
yakında beldemize mahalle olacaktır. Beldede 0-14 yaş grubundakilerin fazla
olması beslenme, giyinme ve eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için daha çok
yatırım yapılmasını gerektirmektedir. 15-65 yaş arasındaki nüfusa çalışma
çağındaki nüfus denilmektedir. Beldede nüfusun yaş gruplarına göre dağılımına
bakıldığında faal nüfusun ağırlıkta olduğu görülür. Beldede aktif nüfusun büyük
bir bölümü tarım ve hayvancılık ile uğraşmaktadır. Beldedeki nüfusun okur
yazarlık oranı yani eğitim durumu her geçen gün biraz daha iyileşmektedir.
Beldede 1980’den sonra iç ve dış göç yaşanmıştır. Bunun öncelikli sebebi
insanların eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanmak ve yaşam standartlarını
yükseltmek istemeleridir. İç göçler beldenin idari merkezi olan Erzurum yanında
İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara gibi ülkemizin büyük kentlerine yapılmış ve
yapılmaktadır. Dış göçler ülkemizde 1970-1980’li yıllarda Avrupa ülkelerine
yapılmıştır. Beldeden de dış göç bu dönemde gerçekleşmiştir. Almanya ise göç
yapılan ülkelerin başında gelmektedir.
EKONOMİ:
Belde ekonomisi büyük oranda tarım ve hayvancılığa dayanmakla beraber ticaret de
özellikle son yılarda ekonomik göstergedeki yerini almıştır. Bu bakımdan belde
ekonomisi tarım, hayvancılık ve ticaret başlıkları altında üç öbekte
toplanabilir.
Beldenin bir vadi içinde yer alması nedeniyle nisbeten az olan tarım arazileri
genelde miras yoluyla el değiştirmekte ve giderek parçalanmaktadır. Bu nedenle
miras yoluyla el değiştiren arazi mirasçı sayısı kadar parçalanmakta ve parsel
büyüklüğü de devamlı küçülmektedir. Beldede tarım arazileri ikiye ayrılır. Bir
bölüm araziler sulanmakta diğer bir kısım arazilerde ise kuru tarım
yapılmaktadır. Tarım arazisinin ’den fazlası sulanabilirken ’ye yakın
arazide ise kuru tarım yapılmaktadır. Sulanan arazilerde genellikle patates ve
fasulye yetiştirilir. Elde edilen ürünün çoğunluğu yöre halkı tarafından
tüketilmekte, bir kısmı ise yöre dışında pazarlanmaktadır. Sulanamayan kıraç
arazilerde genelde buğday, arpa, çavdar tahılları yetiştirilir. Beldede sebze
tarımı ekonomik açıdan çok fazla bir önem taşımamasına rağmen yinede yöre
halkının sebze ihtiyacını karşılaması bakımından önemlidir. Yetiştirilen en
önemli sebze türleri arasında domates, lahana, ıspanak, soğan, patlıcan, kabak
ve salatalık önde gelir. Bunun yanında seracılığın yaygınlaşmasıyla iç piyasaya
yönelik sebzeciliğe eğilim artmıştır. Beldede meyvecilik gittikçe önem
kazanmaktadır. Yörede meyvecilik faaliyetleri için uygun iklim şartlarının
görülmesi dikili alanların genişlemesine vesile olmaktadır. Meyve ağacı olarak
kayısı, kiraz, vişne, elma, dut, erik, armut ve ceviz yetiştirilmektedir.
Bunlara rağmen üretimin düşük olması, depolama ve pazarlama gibi sorunlar
sebebiyle meyvecilik ekonomik bakımdan fazla bir önem taşımamaktadır.
Beldenin bitki örtüsünü kısa boylu otlar, step ve çalı formasyonu toplam
arazinin yarıya yakınını ise çayır ve meralar oluşturmaktadır. Çayır ve
meraların fazlalığı insanları hayvancılığa yöneltmiş böylece hayvancılık belde
ekonomisinin önemli bir payını oluşturmuştur. Beldede büyükbaş ve küçükbaş
hayvancılık organizasyonu yanında kümes hayvancılığı ve arıcılık da
yapılmaktadır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkta hayvanlar, uzun kış devresinde
ahırlarda yaz mevsiminde temin edilen ot ve samanla beslenirler. Yaz döneminde
ise yaylada otlakiyelerde beslenirler. Bu da doğal olarak yaylacılığı ön plana
çıkarır. Yaylada Çurman deresi ve Mescit dağından gelen su ile beslenen çok
önemli bir çayır alanı vardır. Nitekim yaylada yılda 2.450.000 kilo çayır otu,
yonca vs. elde edilmektedir. Bunun ekonomik getirisi ise 830.000 YTL’dir.
Hayvansal ürünlerden süt, yapağı, yumurta… daha çok ailelerin kendi
ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Ancak bu ürünlerin ihtiyaç fazlası ile
arıcılıktan elde edilen balın büyük bir bölümü yöre dışında pazarlanmaktadır.
Beldede büyükbaş hayvanlardan yıllık üreme sonucunda her yıl Erzurum Et
Kombinası’na tüccarlara yahut kurbanlık olarak insanlara sığır satımı
yapılmaktadır.
Ekonomik pay içinde beldede otuzun üzerinde küçük çapta işyeri ve 16 işçi
kapasiteli bir mermer fabrikası vardır. Bu fabrikada elde edilen mermer iç
piyasada satılmaktadır. Bütün bunların yanında yatırım yapılması halinde beldede
çıkarılan kömür önemli bir gelir kapısı olacaktır.
ULAŞIM:
Beldede sadece karayolu ulaşımı yapılmaktadır. Beldeden Erzurum il merkezine,
Tortum ilçe merkezine, tarım ve mera alanlarına ulaşım kolaylıkla sağlanmakta;
kış aylarında kar yağışı nedeniyle birtakım aksaklıklar yaşansa da ulaşım hiçbir
zaman kesilmemektedir. Beldede Erzurum il merkezine ve Tortum ilçe merkezine
ulaşım belediye otobüsleri ile özel minibüslerle yapılmakta ve söz konusu
noktalara muhtelif saatlerde sefer yaparak yolcu taşıyan 6 minibüs
bulunmaktadır. Beldeden yaylaya ulaşım ise belediyenin bir otobüsü ve iki özel
minibüs ile sağlanmaktadır. Bunların yanında beldede yük taşımacılığı yapan 10
kamyon ve öğrenci taşımacılığı yapan araçlar da vardır.
Beldede haberleşme imkanları genel anlamda iyidir. Nitekim 2006 yılı itibarı ile
hemen her evde sabit telefon, renkli televizyon ve dijital antenler
bulunmaktadır. Ayrıca 2002 yılında Turkcell, 2005 yılında ise AVEA beldeye baz
istasyonu kurmuş böylece cep telefonu kullanımı sağlanmıştır.
EĞİTİM ve
SAĞLIK:
Beldede ilköğretimin ilk ve ikinci kademesini sağlayan bir ilkokul bir de çok
programlı lise vardır. İlköğretimde bir müdür, bir müdür yardımcısı, on iki
öğretmen, bir memur ve bir hizmetli görev yapmaktadır. İlköğretimde ortalama 250
öğrenci eğitim hizmetinden yararlanmaktadır. Bu öğrencilerin yarıya yakınını
Kaleboynu, Yazyurdu, Derekapı, Gökdere ve Derinpınar köylerinden gelen
öğrenciler oluşturmaktadır. 2004-2005 öğretim yılında OKS’ye giren 16 öğrenciden
10 öğrenci başarılı olmuş bunlardan 5’ i ise puanla öğrenci
alan liselere yerleştirilmiştir. Lisede ise bir müdür ve beş öğretmen görev
yapmaktadır. Eğitim hizmetinden yararlanan öğrenci sayısı 50-60 arasında
değişmektedir. Öğrencilerin yarıya yakınını yine Kaleboynu, Yazyurdu, Derekapı,
Gökdere ve Derinpınar köylerinden gelen öğrenciler oluşturmaktadır. 2004-2005
öğretim yılında ÖSS’ye giren 25 öğrenciden 7’si üniversiteye yerleştirilmiştir.
Beldede bir sağlık ocağı vardır. Sağlık ocağında bir doktor, bir hemşire, bir
ebe ve bir ambülans şoförü görev yapmaktadır. Sağlık ocağının bir de ambülansı
vardır. Sağlık ocağında uzun yıllardan beri sağlık elemanı ve teknik araç
yetersizliği sorunu vardır. Diğer taraftan yerleşim sahasında hayvansal katı
atıklar çevre kirlenmesine neden olmaktadır. Konut ve ekilen alanların
çevresinde yığınlar halinde bulunan hayvan gübreleri özellikle yaz aylarında
birer karasinek üreme ortamı haline gelmekte ve toplum sağlığını olumsuz yönde
etkilemektedir.
İDARİ
YAPI:
Şenyurt, idari bakımdan kasaba olmasına rağmen ekonomik faaliyetler açısından
daha çok kırsal yerleşme özelliği göstermektedir. Zira 2006 yılı itibariyle
aktif iş gücünün büyük bir çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Bunun
yanında tarım dışı mesleklerde uğraşan kişilerden bir kısmının ikinci bir
faaliyet sahası yine tarım ve hayvancılıktır.
Beldede Şeyhefendi Mahallesi, Cumhuriyet Mahallesi, Yavuzlar Mahallesi, Hacılar
Mahallesi ve Fatih Mahallesi adları altında beş mahalle bulunmaktaydı. Ancak
yakın zamanda çıkarılan yasa ile Cihanlı köyünün beldenin bir mahallesi olarak
ele alınması bu sayıyı altı yapmıştır. Bu mahallelerden Şeyhefendi Mahallesi,
Cumhuriyet Mahallesi ve Cihanlı Mahallesi hane sayısı bakımından önde gelir.
Hane sayısı en az olan mahalle ise Fatih Mahallesi’dir. Bu mahallede yerleşme
beldenin diğer noktalarına göre çok dağınıktır. Bu mahallede meskenler arası
yüzlerce metrenin olduğu alanlar vardır. Beldedeki mesken tipleri ise bir veya
iki katlı ve genelde bahçe içindedir. Toplam mesken sayısı 500 kadardır. Beldede
beş cami, ilköğretimin ilk ve ikinci kademesini sağlayan bir ilkokul, bir lise,
bir sağlık ocağı, tarım teknisyenliği, TEDAŞ, PTT, kütüphane ve bir de belediye
binası bulunmaktadır.
Beldeye, standardı dünya standartlarına uygun içme suyu projesi dahilinde 35km.
isale hattı ve 31km. şebeke hattı çekilmiştir. Belde içinde imar planına göre
cadde ve yol genişletme çalışmaları hızla devam etmektedir. Beldenin
kanalizasyon sorunu arıtım tesisleri hariç çözülmüştür. Belediyede üç müdürlük
olmak üzere dokuz memur, bir sözleşmeli inşaat mühendisi, bir sözleşmeli kepçe
operatörü ve on üç işçi görev yapmaktadır.
TURİZM:
Beldede çeşitli menkıbeleri ile tanınmış olan Nakşibendi Şeyhi Hacı Feyzullah
Efendi’nin ziyaretine gerek Erzurum gerekse başka illerden birçok ziyaretçi
gelmektedir. Bu ziyaret Şenyurt beldesi Merkez Cami’i mezarlığındadır. Muntazam
kesme taştan yapılmış güzel bir mezardır. Yatırı Hacı Feyzullah Efendi arif,
kamil, zahit bir zattır. Ömrü boyunca halkı irşatla meşgul olmuştur. H. 1282(M.
1866) yılında fani dünyayı terk ederek şimdi bulunduğu ravza-yi mahsusasına
defnolunmuştur. Beldede Kurtuluş Savaşı yıllarında vatan savunmasını yaparken
şehit olan askerlerimizin naaşlarının bulunduğu alanlar vardır. Bu alanlarda
savaşa ait birtakım kalıntılar bulmak da mümkündür. Beldenin eski bir yerleşim
merkezi olduğu bir- çok kalıntıdan anlaşılır. Nitekim belde sınırları içinde
Ermenilere ait mezarlar ve kiliseler vardır. Tarihi dokusu yanında belde coğrafi
özellikleriyle de dikkat çekmektedir. Beldenin her tarafı yeşilliklerle
kaplıdır. Dağlar oksijen deposudur. Bu özellikleri tatil tutkunlarını beldeye
çekmektedir. Bu bakımdan belde coğrafi yapısı ve özellikleri tarihi ve manevi
dokusuyla ilgi çeken ve özellikle yaz aylarında tatil amaçlı dinlemeye
gelenlerle dolup taşmaktadır. Ancak beldede turizm alt yapısı ve tanıtım
yönünden eksikler mevcuttur.
KÜLTÜR ve
EDEBİYAT:
Beldede kültür, yeni kültürle eski kültürün karışımıyla yoğrulup gitmektedir.
Eski insanların ölmesiyle yeni şehir kültürü yavaş yavaş hakim olmaya başlamış
olmakla beraber eski gelenek ve görenekler de devam etmektedir. Oldukça önemli
bir kültürel mirasa sahip olan beldede, ölen insanlar için söylenen ağıtlar,
çeşitli yerlerde söylenen maniler, türküler… geçmişten günümüze sözlü gelenek
yoluyla aktarılarak devam etmektedir. Beldede gelenek ve göreneklerimiz bütün
yönleriyle yaşamaktadır. Örneğin beldede bütün safhalarıyla halk düğününde, kız
beğenme, söz açma, şerbet içme, gelin görmesi, yüz görümü, bayramlık, düğün
sözü, örtü yüz ve töreni, düğün çayı, dünürcü yoklaması, kız evi yemeği ve çeyiz
yazımı, kına gecesi, gelin giydirme, kapı tutma, gelinin evden çıkarılması,
perçem töreni, çeyiz dağıtımı, yoklama ve göz aydını, kısır gecesi; ölü ile
ilgili adet ve inanmalarda, kefenleme, ölü namazı, ölünün mezara götürülmesi,
ölünün gömülmesi, mezar dönüşü, ölüye ağlama gibi folklorik unsurlar göze
çarpar.
Nişan ve düğün, gebelik ve sonrası, çocukla ilgili konular, ölü ile ilgili
adetler, türkü, masal, mani, ağıt gibi sözlü gelenek ürünleri yanında beldede
birçok, özellikle de Hacı Feyzullah Efendi’yle ilgili, efsane göze çarpar. İşte
bu efsanelerden biri şöyledir:
“Ulu türbenin kerem sahibi efendisi fani alemden baki aleme göçeceği “şeb-i
arus” gecesini yaşayacağı saatlerde iken baş ucunda bulunan bir kızı içinden:
“Efe Hazretleri sevgiliye ulaştı mı mezarını çok güzel bir şekilde ben
yaptıracağım.” der. Bu düşünce Efe’ye ayan olur. Bunun üzerine Efe kızına
dönerek: “Güzel düşünüyorsun kızım ama sana vasiyetim şudur: Ben Hakk’a
ulaştıktan bir yıl sonra mezarımı kaz, eğer ilk defnedildiğim gün gibi
duruyorsam baş ucuma ve ayak ucuma iki taş dik mezarım kaybolmasın. Ancak ilk
defnedildiğim gün gibi bulamazsan hiçbir şey yapma mezarım kaybolsun.” der.
Efe’nin ölümünden bir yıl sonra kızı mezarı açtırır ve bakar ki Efe ilk
defnedildiği gün gibi durmaktadır. Bunun üzerine bugün halen daha duran mezar
taşlarını diktirir.”
YAYLACILIK:
Daha öncede belirttiğimiz gibi beldede toplam arazinin yarıya yakınını çayır ve
meralar oluşturmaktadır. Belde ekonomisinin de büyük oranda hayvancılığa
dayanması yaylacılığı ön plana çıkarmaktadır. Yaylaya ilk çıkış tarihi Mayıs
ayının ortasında yani vede iledir. Hayvancılık faaliyetlerinde daha çok
ekstansif yöntemler uygulanması sebebiyle hayvanlar yaz döneminde tutulan
çobanlar ile yaylada otlatılmaktadır. 24 Haziran gün dönümüdür. Bu tarihten
itibaren havalar ısınmaya başlar. Bu günler ayrıca yaylanın en fazla yağışa
ihtiyaç duyduğu günlerdir. Yayla için Temmuz’un ikinci haftası ot biçme
günlerinin başlamasıdır. Arazinin elverişsiz olması nedeniyle pek fazla makine
kullanılmaz. Biçme işlemi tırpanlarla yapılır. Biçme işlemi yaklaşık bir ay
sürer. Bu süre içersinde biçilen otlar kamyonlarla beldeye taşınır. Eylül ayı
yaylada ekinlerin yetişme ve biçilme ayıdır. Bu ay içinde dağda bulunan
hayvanlar getirilir. Ayrıca bu dönemde gelecek yıl için birtakım işlerde
yapılır. 29 Ekim’den itibaren yani vedelerle beldeye dönülür. Ancak küçükbaş
hayvanlar soğuğa dayanıklı oldukları için Aralık ayının ortalarına kadar yaylada
otlatılmaktadır. Yayla enfes manzarası, güzel havası, alabalığı, mantarı ve
ekonomik getirisiyle belde için özel bir öneme sahiptir.
GÖNDEREN ; 18/06/2007
Selahattin PEHLİVANOĞLU
şenyurt Belediyesi Yazı İşleri Müdür V.
.
Hacı Feyzullah Hazretleri
Yaşadığı yer
Şenyurt Belediyesi
Doğduğu Yer ve Tarihi
Ölüm H.1282 ( 1865/66)
Eserleri
Not : Yazdığı eserler bilinmeyen kişiler elnide olup ortaya çıkarmıyorlar
Gerekçeleri ve Biyografisi
Şenyurt'taki türbede medfun bulunan Hacı
Feyzullah Hazretlerinin
Mevlana Halid (Bağdadi) Hz.nin halifesi olduğunu kaydetmektedir. Prof. Dr. Zeki
Başar. Hacı Feyzullah Efendi yaşantısı boyunca beldemiz Cağlı köprü
mevkiindeki evinin yanına yaptırdığı Çilehanesinde gece gündüz ibadetini yaparak
geçirmiştir. Hacı Feyzullah Efendi yaşantısını beldemizde geçirmiş olup , bazı
mucize olayları anlatıla anlatıla bu gün dahi halen söylenir. 1- Enam
(Şifa Duaları ) 2- El Yazması Kur'anı Kerim