Yeni Sayfa 3

Sevgili Tortumlular Sitemizde İstediklerinizi efulim.org@gmail.com Adresine Yazın Gönderin Bizde Sitemizde Yayınlıyalım..  Lütfen Akşamları Saat 19:00 22:00 Araları Sitemizde Olursanız Sohbet Odamızda Tanışma İmkanımız Olucaktır.

   
  Tortum İlçesi Sitesine Hoş Geldiniz..
  Şenyurt Köyü
 

Şenyurt Halkının  Yeni yılını  kutlar ,tüm islam alemine hayırlar getirmesini cenabı Allahtan niyaz ederim. ---------

 ------------ Lokman AKÇA - Şenyurt belediy başkanı  

 

                                        

 

                                       

 

 

 

 

.Öngösterim

Öngösterim

Öngösterim

 

Öngösterim

Öngösterim

Öngösterim

Öngösterim

 

Öngösterim

Öngösterim

Öngösterim

Şenyurt lisesi


ŞENYURT belediyesi fatih mahallesi {bağlar}  güzide insanlarından Mehmet YEŞİLYURT un vefat haberini teessürle öğrenmiş bulunmaktayız.Kendisine Cenab-ı Erhamürrahimin den rahmet ve mağfiret, yakınlarına, ahbap ve doslarına sabr-ı cemil diler, taziyelerimizi iletiriz. 

 

 


          

KÖYÜMÜZ EŞRAFLARINDAN FAHRETTİN GÜRBÜZ  DAR-I FANİDEN DAR-I BAKİYE,  VATAN-I ASLİMİZE,  SAADET-İ EBEDİYYE YE  İNTİKAL ETMİŞTİR.  HALİK-I RAHİM DEN,  MERHUMA RAHMET VE CENNET-ÜL FİRDEVS YAKINLARINADA SABR-I CEMİL VERMESİNİ NİYAZ EDİYORUZ.              

                          

Fahrettin amca ERZURUM lisesinden emikli olduktan sonra köyde yaşamaya başladı birsüre belediye meclis üyeliği yapan Fahrettin amca köy işleriyle uğraşıyordu iş için çıktığı evinin çatısından aşağı düşen Fahrettin amca acilen hastaneye kaldırıldı 15 gün hastane de yattıktan sonra hakkın rahmetine kavuştu.

 

                                             

 

 

 

Taziye       Şenyurt belediyesi sakinlerinden  Gürbüz ve Yılmaz Dinçer ağabeylerin muhtereme valideleri Yaşargül Dinçer  27.07.2007 tarihinde dar-ı faniden- dar-ı bakiye intikal etmiştir.  Merhumenin,  dünyanın bin sene mus’udane hayatı bir saat hayatına mukabil gelmeyen cennet hayatına mazhariyetlerini ve yakınlarına da sabr-ı cemil dileriz.

 

    

HABER:AYGÜN MUHASEBE ve SİGORTA HİZMETLERİ       

 

 

 

 

 

 

                      

BÜTÜN YÖNLERİYLE ŞENYURT BELDESİ 
Bir bütün halinde bakıldığında Anadolu’nun her karış toprağı bir şaheserdir. Bu toprakların her parçasında bir başkalık, gönül perdelerini söken bir güzellik mevcuttur. Billur ırmaklar, serin esen yel, kışlar, yazlar… Bütün bu güzelliklerin yanında şehit kanlarıyla ıslanmış bu topraklarda asırlar boyu işlene işlene gelişmiş ve kökleşmiş Türk dilini, dinini, edebiyatını, sanatını, örf adet ve geleneklerini kısacası millet olmamıza sağlayan ülkü bağlarını buluruz. “Ben”den sıyrılıp “Biz” oluveririz bu topraklarda.
Türk milleti ile özdeşleşmiş, Türk milletinin efsaneleşmiş an’anelerini taşıyan bu toprakların dimağlarda çağlayan bir parçası da Şenyurt’tur.
 TARİH:
Erzurum’la ilgili tarih kitaplarında, Tortum hakkında çeşitli bilgilere rastlanmaktadır. M.Ö. 900 yıllarında Urartuların bu bölgede yaşamış olduklarını, M.Ö. 680 yıllarında Saka Türkleri’nin bir kolu olan Taoklar’ın bu bölgeye hakim olduklarını tarihi kaynaklardaki bilgilerden öğrenmekteyiz. Daha sonraları bu bölgeler Romalılar’ın eline geçmiştir. Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesinden sonra Tortum ve çevresi Bizanslılar ve Sasaniler’in mücadelesine sahne olmuştur. Bir süre İslam egemenliği altında kalan bu bölge, İslam egemenliğinin sona ermesinden sonra Selçuklular’ın fethine kadar geçen devrede Gürcü Krallığı egemenliğinde kalmıştır.
Büyük Selçuklu Devleti, Anadolu’yu Türk yurdu edinmek amacıyla buralara sık sık akınlar düzenlemiştir. Bu dönemde Türklerle tanışan bölge, 1080 yıllarında Türk yurdu haline gelmiştir. Daha sonraki tarihlerde bölgenin Saltukoğuları ve Anadolu Selçuklu Devleti hakimiyeti altında kaldığı ifade edilmektedir.
Anadolu’nun beylikler dönemindeki mücadelelerde bu bölgede yaşayan Gürcülerle mücadeleler yapılmış, uzun çarpışmalardan sonra Gürcüler buralardan sürülmüşlerdir.
Moğol İmparatorluğu’nun parçalanmasından sonra İlhanlılar Erzurum’la beraber bu çevreyi ele geçirmişlerdir. Daha sonra Erzurum ve çevresi Karakoyunlular’ın eline geçmiştir. Timur; Erzurum, Oltu, Tortum’u ele geçirerek Karakoyunlu hakimiyetine son vermiştir. Timur İmparatorluğu egemenliğinden sonra bu yöreler 15. yüzyıla kadar Akkoyunlular’ın egemenliği altında kalmıştır.
1548 yılında Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Seferi dönüşüyle bu bölge de tamamen Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine katılmıştır. Bu tarihten itibaren 1915 yılına kadar Türk yurdu olarak kalan bu bölgeler 1915 yılında Rus işgaline uğramıştır. Erzurum’un kurtarılışından sonra Tortum, 21 Mart 1918 tarihinde Ruslardan geri alınmıştır. 
Tortumla ilgili olarak tesbit ettiğimiz yukarıdaki tarihi bilgilerde, doğrudan doğruya beldenin isminin geçmesine imkan yoktur. Devlet arşivlerindeki eski kayıtlarda belki çeşitli bilgiler bulunabilir. Ancak elimizde bu konuda faydalanılacak herhangi bir kaynak bulunmaması sebebiyle Şenyurt beldesinin tarihini yukarıdaki açıklamalarla ortaya koymak mecburiyetindeyiz.              
           
COĞRAFİ KONUM:
Tortum ilçesinin kuzeybatısında bir vadi içine kurulmuş olan Şenyurt beldesi ilçe merkezine 32 km., Erzurum il merkezine 80km. uzaklıktadır. Batı-doğu istikametinde uzanan vadiyi kaynağını Büyükdere gölünden alan çay şekillendirmiştir. Bu çay batı-doğu istikametindeki vadiyi takip ederek yaklaşık 7km. sonra Tortum çayına karışır.
Şenyurt beldesinin eski isimleri Kisha ve Uncular’dır. Kisha, Erzurum ilinin kuzeyinde; derin vadilerle oyulmuş Tortum ilçesinin büyük beldelerindendir. Eski bir yerleşim merkezi olduğu birçok kalıntıdan anlaşılır. Beldenin sınır komşusu olan yerleşim birimleri şunlardır: Batısında  Kaleboynu köyü ve Yazyurdu köyü; doğusunda Dere- kapı köyü ve Suyatağı köyü; kuzeyinde Bağbaşı beldesi ve Pehlivanlı beldesi; güneyinde Vişneli köyü ve Doruklu köyü.
Erzurum’un en büyük yaylalarından biri olan Kisha yaylasının beldeye uzaklığı 18km.dir. Yayla beldeye göre rakım bakımından yaklaşık olarak 800m. yükseklikte yer alan bir yerleşim birimidir. Yaylanın sınır komşusu olan yerleşim birimleri ise şunlardır: Batısında Ovacık beldesi; doğusunda Vişneli köyü, Doruklu köyü ve Arılı köyü; kuzeyinde Gökdere köyü; güneyinde Meydanlık köyü ve Karlı köyü.
 İKLİM:
Beldenin iklimi hem Doğu Anadolu Bölgesi’nin sert karasal iklim özelliklerini taşır hem de Doğu Karadeniz Yöresi’nin ılıman yağışlı iklimi arasında bir geçiş özelliği gösterir. Kış ve yaz aylarında ılıman bir karasal iklim yaşanır. Tortum Meteoroloji İstasyonu’nda yapılan 35 yıllık rasatlar sonucu, Tortum ve çevresinde yıllık ortalama yağış miktarı 464,2 mm.dir. Tortum ve çevresinde yağış miktarı yükseltiye bağlı olarak değişmektedir. Nitekim 1100 m.de ortalama yağış miktarı 304mm. iken 2500m.de ise 1000mm. yağış olduğu tespit edilmiştir. Sahaya en fazla yağış karasal iklimin etkisiyle ilkbahar aylarında düşmektedir. Özellikle cephesel faaliyetlerin yoğunluk kazandığı Mart ayından itibaren yağmurlar artmakta Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında ise yağış maksimuma ulaşmaktadır. Temmuz ayından itibaren yağışta azalma meydana gelir. Ancak yağışın minimuma indiği aylar genelde kış aylarına rastlar. Sonbahar çok kurak sayılmasa da yarı kurak bir mevsimdir. Kışın ise yağış kar şeklindedir.
Belde kış mevsiminde kuzeyden gelen karasal hava kütlesi ile güneyden sokulan tropikal hava kütlesinin etkisi altındadır. Bundan dolayı kış mevsiminde sahada şiddetli soğuklar hissedilmektedir. Yaz mevsiminde ise yöre genel olarak tropikal hava kütlesinin etkisi altında kalmaktadır. Kuru olan bu hava kütleleri sahada sıcaklığın yükselmesine sebep olmaktadır. Bu devrede hava kütlelerinin ısınarak yükselmesi sonucunda konveksiyonel yağışlar oluşur. Kısacası sahada hava akımı ile yağış ve sıcaklık arasında sıkı bir ilişki mevcuttur.
Tortum Meteoroloji İstasyonu’nun 17 yıllık gözlem sonuçlarına göre Tortum ve çevresinde yıllık ortalama sıcaklık 8,2 oC’dir. Sıcaklığın yıl içindeki gidişatı incelendiğinde, en sıcak ay ortalamasının Temmuz (19.8 oC), en soğuk ay ortalamasının Ocak (-4.2 oC) olduğu dikkat çeker. Erzurum il merkezine göre nisbeten görülen bu ılımanlaşmanın temel sebeplerinden biri de beldenin rakımının düşük olmasıdır. Beldenin rakımı 1200-1300m. civarındadır. Bunun yanında beldenin en yüksek noktasını 2700m. ile Kemerzamp tepesi teşkil etmektedir.        
Tortum çayı havzası içinde bulunan Şenyurt beldesinde meteoroloji istasyonunun bulunmaması ve daha önce de bu sahayla ilgili iklim çalışmasının olmaması sebebiyle beldeye en yakın yerde bulunan Tortum Meteoroloji İstasyonu ve sahanın çevresine yakın yerlerde yapılan fiziki coğrafya araştırmaları inceleyerek sahanın iklimi ve iklim elemanları hakkında bilgi vermeye çalıştık.
                        
NÜFUS:
Beldede Cumhuriyetin İlanı’ndan sonra ilki 1927’de ve ikincisi 1935’te olmak üzere yapılan nüfus sayımlarından sonra her beş yıllık dönemde nüfus sayımı yapılmıştır. Şenyurt beldesi 1977 yılına kadar kır nüfusu olarak adlandırılırken bu yıldan itibaren kasaba nüfusu olarak ele alınmıştır. 2000 nüfus sayımlarına göre belde nüfusu 4677’dir. Ancak Cihanlı köyünün yakın zamanda çıkarılan yasa ile beldenin bir mahallesi olarak ele alınması bu sayıyı 5236 yapmıştır. Derekapı köyüde beldemize mahalle olamıs öyününde idari işlemler bitmiş olup yakında beldemize mahalle olacaktır. Beldede 0-14 yaş grubundakilerin fazla olması beslenme, giyinme ve eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için daha çok yatırım yapılmasını gerektirmektedir. 15-65 yaş arasındaki nüfusa çalışma çağındaki nüfus denilmektedir. Beldede nüfusun yaş gruplarına göre dağılımına bakıldığında faal nüfusun ağırlıkta olduğu görülür. Beldede aktif nüfusun büyük bir bölümü tarım ve hayvancılık ile uğraşmaktadır. Beldedeki nüfusun okur yazarlık oranı yani eğitim durumu her geçen gün biraz daha iyileşmektedir. Beldede 1980’den sonra iç ve dış göç yaşanmıştır. Bunun öncelikli sebebi insanların eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanmak ve yaşam standartlarını yükseltmek istemeleridir. İç göçler beldenin idari merkezi olan Erzurum yanında İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara gibi ülkemizin büyük kentlerine yapılmış ve yapılmaktadır. Dış göçler ülkemizde 1970-1980’li yıllarda Avrupa ülkelerine yapılmıştır. Beldeden de dış göç bu dönemde gerçekleşmiştir. Almanya ise göç yapılan ülkelerin başında gelmektedir.
 EKONOMİ:
Belde ekonomisi büyük oranda tarım ve hayvancılığa dayanmakla beraber ticaret de özellikle son yılarda ekonomik göstergedeki yerini almıştır. Bu bakımdan belde ekonomisi tarım, hayvancılık ve ticaret başlıkları altında üç öbekte toplanabilir.
Beldenin bir vadi içinde yer alması nedeniyle nisbeten az olan tarım arazileri genelde miras yoluyla el değiştirmekte ve giderek parçalanmaktadır. Bu nedenle miras yoluyla el değiştiren arazi mirasçı sayısı kadar parçalanmakta ve parsel büyüklüğü de devamlı küçülmektedir. Beldede tarım arazileri ikiye ayrılır. Bir bölüm araziler sulanmakta diğer bir kısım arazilerde ise kuru tarım yapılmaktadır. Tarım arazisinin €’den fazlası sulanabilirken ’ye yakın arazide ise kuru tarım yapılmaktadır. Sulanan arazilerde genellikle patates ve fasulye yetiştirilir. Elde edilen ürünün çoğunluğu yöre halkı tarafından tüketilmekte, bir kısmı ise yöre dışında pazarlanmaktadır. Sulanamayan kıraç arazilerde genelde buğday, arpa, çavdar tahılları yetiştirilir. Beldede sebze tarımı ekonomik açıdan çok fazla bir önem taşımamasına rağmen yinede yöre halkının sebze ihtiyacını karşılaması bakımından önemlidir. Yetiştirilen en önemli sebze türleri arasında domates, lahana, ıspanak, soğan, patlıcan, kabak ve salatalık önde gelir. Bunun yanında seracılığın yaygınlaşmasıyla iç piyasaya yönelik sebzeciliğe eğilim artmıştır. Beldede meyvecilik gittikçe önem kazanmaktadır. Yörede meyvecilik faaliyetleri için uygun iklim şartlarının görülmesi dikili alanların genişlemesine vesile olmaktadır. Meyve ağacı olarak kayısı, kiraz, vişne, elma, dut, erik, armut ve ceviz yetiştirilmektedir. Bunlara rağmen üretimin düşük olması, depolama ve pazarlama gibi sorunlar sebebiyle meyvecilik ekonomik bakımdan fazla bir önem taşımamaktadır.
Beldenin bitki örtüsünü kısa boylu otlar, step ve çalı formasyonu toplam arazinin yarıya yakınını ise çayır ve meralar oluşturmaktadır. Çayır ve meraların fazlalığı insanları hayvancılığa yöneltmiş böylece hayvancılık belde ekonomisinin önemli bir payını oluşturmuştur. Beldede büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık organizasyonu yanında kümes hayvancılığı ve arıcılık da yapılmaktadır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkta hayvanlar, uzun kış devresinde ahırlarda yaz mevsiminde temin edilen ot ve samanla beslenirler. Yaz döneminde ise yaylada otlakiyelerde beslenirler. Bu da doğal olarak yaylacılığı ön plana çıkarır. Yaylada Çurman deresi ve Mescit dağından gelen su ile beslenen çok önemli bir çayır alanı vardır. Nitekim yaylada yılda 2.450.000 kilo çayır otu, yonca vs. elde edilmektedir. Bunun ekonomik getirisi ise 830.000 YTL’dir. Hayvansal ürünlerden süt, yapağı, yumurta… daha çok ailelerin kendi ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Ancak bu ürünlerin ihtiyaç fazlası ile arıcılıktan elde edilen balın büyük bir bölümü yöre dışında pazarlanmaktadır. Beldede büyükbaş hayvanlardan yıllık üreme sonucunda her yıl Erzurum Et Kombinası’na tüccarlara yahut kurbanlık olarak insanlara sığır satımı yapılmaktadır.  
Ekonomik pay içinde beldede otuzun üzerinde küçük çapta işyeri ve 16 işçi kapasiteli bir mermer fabrikası vardır. Bu fabrikada elde edilen mermer iç piyasada satılmaktadır. Bütün bunların yanında yatırım yapılması halinde beldede çıkarılan kömür önemli bir gelir kapısı olacaktır.
 ULAŞIM:
Beldede sadece karayolu ulaşımı yapılmaktadır. Beldeden Erzurum il merkezine, Tortum ilçe merkezine, tarım ve mera alanlarına ulaşım kolaylıkla sağlanmakta; kış aylarında kar yağışı nedeniyle birtakım aksaklıklar yaşansa da ulaşım hiçbir zaman kesilmemektedir. Beldede Erzurum il merkezine ve Tortum ilçe merkezine ulaşım belediye otobüsleri ile özel minibüslerle yapılmakta ve söz konusu noktalara muhtelif saatlerde sefer yaparak yolcu taşıyan 6 minibüs bulunmaktadır. Beldeden yaylaya ulaşım ise belediyenin bir otobüsü ve iki özel minibüs ile sağlanmaktadır. Bunların yanında beldede yük taşımacılığı yapan 10 kamyon ve öğrenci taşımacılığı yapan araçlar da vardır.
Beldede haberleşme imkanları genel anlamda iyidir. Nitekim 2006 yılı itibarı ile hemen her evde sabit telefon, renkli televizyon ve dijital antenler bulunmaktadır. Ayrıca 2002 yılında Turkcell, 2005 yılında ise AVEA beldeye baz istasyonu kurmuş böylece cep telefonu kullanımı sağlanmıştır.
 EĞİTİM ve SAĞLIK:
Beldede ilköğretimin ilk ve ikinci kademesini sağlayan bir ilkokul bir de çok programlı lise vardır. İlköğretimde bir müdür, bir müdür yardımcısı, on iki öğretmen, bir memur ve bir hizmetli görev yapmaktadır. İlköğretimde ortalama 250 öğrenci eğitim hizmetinden yararlanmaktadır. Bu öğrencilerin yarıya yakınını Kaleboynu, Yazyurdu, Derekapı, Gökdere ve Derinpınar köylerinden gelen öğrenciler oluşturmaktadır. 2004-2005 öğretim yılında OKS’ye giren 16 öğrenciden 10 öğrenci başarılı olmuş bunlardan 5’ i ise puanla öğrenci alan liselere yerleştirilmiştir. Lisede ise bir müdür ve beş öğretmen görev yapmaktadır. Eğitim hizmetinden yararlanan öğrenci sayısı 50-60 arasında değişmektedir. Öğrencilerin yarıya yakınını yine Kaleboynu, Yazyurdu, Derekapı, Gökdere ve Derinpınar köylerinden gelen öğrenciler oluşturmaktadır. 2004-2005 öğretim yılında ÖSS’ye giren 25 öğrenciden 7’si üniversiteye yerleştirilmiştir.
Beldede bir sağlık ocağı vardır. Sağlık ocağında bir doktor, bir hemşire, bir ebe ve bir ambülans şoförü görev yapmaktadır. Sağlık ocağının bir de ambülansı vardır. Sağlık ocağında uzun yıllardan beri sağlık elemanı ve teknik araç yetersizliği sorunu vardır. Diğer taraftan yerleşim sahasında hayvansal katı atıklar çevre kirlenmesine neden olmaktadır. Konut ve ekilen alanların çevresinde yığınlar halinde bulunan hayvan gübreleri özellikle yaz aylarında birer karasinek üreme ortamı haline gelmekte ve toplum sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
 İDARİ YAPI:         
Şenyurt, idari bakımdan kasaba olmasına rağmen ekonomik faaliyetler açısından daha çok kırsal yerleşme özelliği göstermektedir. Zira 2006 yılı itibariyle aktif iş gücünün büyük bir çoğunluğu tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Bunun yanında tarım dışı mesleklerde uğraşan kişilerden bir kısmının ikinci bir faaliyet sahası yine tarım ve hayvancılıktır.
Beldede Şeyhefendi Mahallesi, Cumhuriyet Mahallesi, Yavuzlar Mahallesi, Hacılar Mahallesi ve Fatih Mahallesi adları altında beş mahalle bulunmaktaydı. Ancak yakın zamanda çıkarılan yasa ile Cihanlı köyünün beldenin bir mahallesi olarak ele alınması bu sayıyı altı yapmıştır. Bu mahallelerden Şeyhefendi Mahallesi, Cumhuriyet Mahallesi ve Cihanlı Mahallesi hane sayısı bakımından önde gelir. Hane sayısı en az olan mahalle ise Fatih Mahallesi’dir. Bu mahallede yerleşme beldenin diğer noktalarına göre çok dağınıktır. Bu mahallede meskenler arası yüzlerce metrenin olduğu alanlar vardır. Beldedeki mesken tipleri ise bir veya iki katlı ve genelde bahçe içindedir. Toplam mesken sayısı 500 kadardır. Beldede beş cami, ilköğretimin ilk ve ikinci kademesini sağlayan bir ilkokul, bir lise, bir sağlık ocağı, tarım teknisyenliği, TEDAŞ, PTT, kütüphane ve bir de belediye binası bulunmaktadır.
Beldeye, standardı dünya standartlarına uygun içme suyu projesi dahilinde 35km. isale hattı ve 31km. şebeke hattı çekilmiştir. Belde içinde imar planına göre cadde ve yol genişletme çalışmaları hızla devam etmektedir. Beldenin kanalizasyon sorunu arıtım tesisleri hariç çözülmüştür. Belediyede üç müdürlük olmak üzere dokuz memur, bir sözleşmeli inşaat mühendisi, bir sözleşmeli kepçe operatörü ve on üç işçi görev yapmaktadır.
 TURİZM:
Beldede çeşitli menkıbeleri ile tanınmış olan Nakşibendi Şeyhi Hacı Feyzullah Efendi’nin ziyaretine gerek Erzurum gerekse başka illerden birçok ziyaretçi gelmektedir. Bu ziyaret Şenyurt beldesi Merkez Cami’i mezarlığındadır. Muntazam kesme taştan yapılmış güzel bir mezardır. Yatırı Hacı Feyzullah Efendi arif, kamil, zahit bir zattır. Ömrü boyunca halkı irşatla meşgul olmuştur. H. 1282(M. 1866) yılında fani dünyayı terk ederek şimdi bulunduğu ravza-yi mahsusasına defnolunmuştur. Beldede Kurtuluş Savaşı yıllarında vatan savunmasını yaparken şehit olan askerlerimizin naaşlarının bulunduğu alanlar vardır. Bu alanlarda savaşa ait birtakım kalıntılar bulmak da mümkündür. Beldenin eski bir yerleşim merkezi olduğu bir- çok kalıntıdan anlaşılır. Nitekim belde sınırları içinde Ermenilere ait mezarlar ve kiliseler vardır. Tarihi dokusu yanında belde coğrafi özellikleriyle de dikkat çekmektedir. Beldenin her tarafı yeşilliklerle kaplıdır. Dağlar oksijen deposudur. Bu özellikleri tatil tutkunlarını beldeye çekmektedir. Bu bakımdan belde coğrafi yapısı ve özellikleri tarihi ve manevi dokusuyla ilgi çeken ve özellikle yaz aylarında tatil amaçlı dinlemeye gelenlerle dolup taşmaktadır. Ancak beldede turizm alt yapısı ve tanıtım yönünden eksikler mevcuttur.
KÜLTÜR ve EDEBİYAT:
Beldede kültür, yeni kültürle eski kültürün karışımıyla yoğrulup gitmektedir. Eski insanların ölmesiyle yeni şehir kültürü yavaş yavaş hakim olmaya başlamış olmakla beraber eski gelenek ve görenekler de devam etmektedir. Oldukça önemli bir kültürel mirasa sahip olan beldede, ölen insanlar için söylenen ağıtlar, çeşitli yerlerde söylenen maniler, türküler… geçmişten günümüze sözlü gelenek yoluyla aktarılarak devam etmektedir. Beldede gelenek ve göreneklerimiz bütün yönleriyle yaşamaktadır. Örneğin beldede bütün safhalarıyla halk düğününde, kız beğenme, söz açma, şerbet içme, gelin görmesi, yüz görümü, bayramlık, düğün sözü, örtü yüz ve töreni, düğün çayı, dünürcü yoklaması, kız evi yemeği ve çeyiz yazımı, kına gecesi, gelin giydirme, kapı tutma, gelinin evden çıkarılması, perçem töreni, çeyiz dağıtımı, yoklama ve göz aydını, kısır gecesi; ölü ile ilgili adet ve inanmalarda, kefenleme, ölü namazı, ölünün mezara götürülmesi, ölünün gömülmesi, mezar dönüşü, ölüye ağlama gibi folklorik unsurlar göze çarpar.
Nişan ve düğün, gebelik ve sonrası, çocukla ilgili konular, ölü ile ilgili adetler, türkü, masal, mani, ağıt gibi sözlü gelenek ürünleri yanında beldede birçok, özellikle de Hacı Feyzullah Efendi’yle ilgili, efsane göze çarpar. İşte bu efsanelerden biri şöyledir:
 “Ulu türbenin kerem sahibi efendisi fani alemden baki aleme göçeceği “şeb-i arus” gecesini yaşayacağı saatlerde iken baş ucunda bulunan bir kızı içinden: “Efe Hazretleri sevgiliye ulaştı mı mezarını çok güzel bir şekilde ben yaptıracağım.” der. Bu düşünce Efe’ye ayan olur. Bunun üzerine Efe kızına dönerek: “Güzel düşünüyorsun kızım ama sana vasiyetim şudur: Ben Hakk’a ulaştıktan bir yıl sonra mezarımı kaz, eğer ilk defnedildiğim gün gibi duruyorsam baş ucuma ve ayak ucuma iki taş dik mezarım kaybolmasın. Ancak ilk defnedildiğim gün gibi bulamazsan hiçbir şey yapma mezarım kaybolsun.” der. Efe’nin ölümünden bir yıl sonra kızı mezarı açtırır ve bakar ki Efe ilk defnedildiği gün gibi durmaktadır. Bunun üzerine bugün halen daha duran mezar taşlarını diktirir.”
 YAYLACILIK:
Daha öncede belirttiğimiz gibi beldede toplam arazinin yarıya yakınını çayır ve meralar oluşturmaktadır. Belde ekonomisinin de büyük oranda hayvancılığa dayanması yaylacılığı ön plana çıkarmaktadır. Yaylaya ilk çıkış tarihi Mayıs ayının ortasında yani vede iledir. Hayvancılık faaliyetlerinde daha çok ekstansif yöntemler uygulanması sebebiyle hayvanlar yaz döneminde tutulan çobanlar ile yaylada otlatılmaktadır. 24 Haziran gün dönümüdür. Bu tarihten itibaren havalar ısınmaya başlar. Bu günler ayrıca yaylanın en fazla yağışa ihtiyaç duyduğu günlerdir. Yayla için Temmuz’un ikinci haftası ot biçme günlerinin başlamasıdır. Arazinin elverişsiz olması nedeniyle pek fazla makine kullanılmaz. Biçme işlemi tırpanlarla yapılır. Biçme işlemi yaklaşık bir ay sürer. Bu süre içersinde biçilen otlar kamyonlarla beldeye taşınır. Eylül ayı yaylada ekinlerin yetişme ve biçilme ayıdır. Bu ay içinde dağda bulunan hayvanlar getirilir. Ayrıca bu dönemde gelecek yıl için birtakım işlerde yapılır. 29 Ekim’den itibaren yani vedelerle beldeye dönülür. Ancak küçükbaş hayvanlar soğuğa dayanıklı oldukları için Aralık ayının ortalarına kadar yaylada otlatılmaktadır. Yayla enfes manzarası, güzel havası, alabalığı, mantarı ve ekonomik getirisiyle belde için özel bir öneme sahiptir.
                                                                                     GÖNDEREN  ; 18/06/2007        
              Selahattin PEHLİVANOĞLU
                              şenyurt Belediyesi Yazı İşleri Müdür V.     
                                                               .
 
Hacı Feyzullah Hazretleri
Yaşadığı yer
                       Şenyurt Belediyesi
Doğduğu Yer ve Tarihi
Ölüm  H.1282        ( 1865/66)
Eserleri
Not : Yazdığı eserler bilinmeyen kişiler elnide olup ortaya çıkarmıyorlar
Gerekçeleri ve Biyografisi
Şenyurt'taki türbede medfun bulunan Hacı
Feyzullah Hazretlerinin Mevlana Halid (Bağdadi) Hz.nin halifesi olduğunu kaydetmektedir. Prof. Dr. Zeki Başar.      Hacı Feyzullah Efendi yaşantısı boyunca beldemiz Cağlı köprü mevkiindeki evinin yanına yaptırdığı Çilehanesinde gece gündüz ibadetini yaparak geçirmiştir.   Hacı Feyzullah Efendi yaşantısını beldemizde geçirmiş olup , bazı mucize olayları anlatıla anlatıla bu gün dahi halen söylenir. 1- Enam (Şifa Duaları ) 2- El Yazması Kur'anı Kerim
               

 

                             
 
Öngösterim
Öngösterim 
 
  Bugün 4 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol